//-->

[islami bilgiler] [islam tarihi ] [islam devletleri] [islam ve ahlak] [kuran'da cennet] [kuran'da cehennem]

Suudi Arabistan

Suudi Arabistan, Islam'in kutsal beldelerini ve doguş topraklarini yönetimi altinda tutan bir devlet oldugundan bütün dünya Müslümanlarinin gündeminde olan bir devlettir. Hacc ve umre için bu devletin vizesine ihtiyaç duyulmasi sebebiyle bu ibadetlerini yerine getirmek isteyenlerin zorunlu olarak bu devletle bir irtibatlari da oluyor. Dünyaya "şeriatla yönetilen ülke" olarak lanse edildiginden dolayi da sik sik tartişmalara konu olmaktadir. Bütün bu özellikleri dolayisiyla bu sayimizda da "Islam Cografyasi" bölümünde Suudi Arabistan'i tanitiyoruz.

Suudi Arabistan Hakkinda Genel Bilgiler

Resmi adi: Suudi Arabistan Kralligi

Başkenti: Riyad

Diger önemli şehirleri: Mekke, Medine, Cidde, Taif, Demmam, Dahran, Bureyde.

Yüzölçümü: 2.150.000 km2

Nüfusu: 23,000.000 (2000 tahmini). Nüfusun % 77.5'i şehirlerde yaşamaktadir.

Nüfus artiş hizi: % 3.9

Etnik yapi: Nüfusun % 94'ü Araptir. Kalan nüfusu da Güney Asyalilar, Türkistan Türkleri ve Huiler oluşturmaktadir.

Dil: Resmi dil de konuşulan dil de Arapça'dir.

Din: Resmi din Islâm'dir ve halkin % 99'u Müslümandir. Müslümanlarin çogu sünni ve büyük çogunlugu Hanbelidir. Az sayida da Şii vardir. Müslümanlarin dişinda az sayida hiristiyan ve Dogu dinleri mensubu mevcuttur.

Cografi durumu: Ortadogu ülkelerinden sayilan ve Arap Yarimadasi'nin büyük bir kismini kaplayan Suudi Arabistan kuzeyden Ürdün ve Irak, kuzeydogudan Kuveyt, dogudan Basra Körfezi, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri, güneydogudan Umman, güneyden Yemen, batidan Kizildeniz'le çevrilidir. Topraklarinin % 1'i tarim alani, % 39'u otlak, kalani çöl ve kumsaldir. Suudi Arabistan'a sicak ve kurak bir iklim hâkimdir.

Yönetim şekli: Suudi Arabistan krallik rejimiyle yönetilmektedir. Kral oldukça geniş yetkilere sahiptir. Yasama yetkisi de kralin elindedir.

Anayasaya göre ülkede uygulanacak yasalarin şeriata dayanmasi gerekir. Ancak pratikte bu konuda birçok pürüz mevcuttur. Anayasayi degiştirme yetkisi kralin elindedir. Kral 1993'te 60 üyeli bir Danişma Meclisi oluşturdu ve üyelerinin tamamini bizzat kendisi belirledi. Ancak bu meclisin yetkileri oldukça sinirlidir ve sadece kral istedigi zaman toplanmaktadir. Şeriatin normalde bütün herkese karşi işlemesi gerekirken Suudi Arabistan'da "siyade" denilen ve kralla onun çevresindeki kişilerin oluşturdugu sinifin yargi dokunulmazligi vardir. Yönetim kadrosunu oluşturanlarin büyük bir çogunlugu Suud ailesine mensuptur. Kendilerine "emir" denilen idari bölge yöneticilerinin tamami Suud ailesine mensuptur.

Bütün üst kademe yöneticileri kral tarafindan tayin edilir. Onlar da kendi emirlerinde çalişacak kişileri tayin ederler. Dernek yöneticilerine varincaya kadar bütün yetkili kişiler tayinle belirlenir, hiçbir yerde seçim yoluna gidilmez. Yardim kuruluşlari ve dernekleri kurma ve kurdurma yetkisi sadece devletin elindedir. Her ne amaçla olursa olsun toplanti ve tören için özel izin gerekir. Suudi Arabistan, BM, IKÖ (Islâm Konferansi Örgütü), Arap Birligi, Körfez Işbirligi Konseyi, OPEC (Petrol Ihraç Eden Ülkeler Teşkilati), IMF (Uluslararasi Para Fonu), Islâm Kalkinma Bankasi gibi uluslararasi örgütlere üyedir.

Idari bölünüş: 13 idari bölgeye ayrilir.

Tarihi: Bilindigi üzere bugün Suudi Arabistan yönetiminin elinde olan topraklar Islâm'in beşigi olan topraklardir. Bu itibarla bu topraklarin Islâmi tarihi Resulullah (a.s.)'in peygamber olarak ortaya çikmasiyla başlamiş, raşid halifeler, Emeviler ve Abbasiler dönemleriyle devam etmiştir. Bazi küçük karişikliklar ve ayaklanmalar müstesna tutulursa bu dönemlerde bu topraklar sürekli hilafeti temsil eden devletin yönetimi altinda olmuştur.

1258'de Abbasiler'in Bagdat'taki varliklarina Mogollar tarafindan son verildikten kisa bir süre sonra Misir'da yönetimi ellerinde bulunduran Memlükler, Abbasi halifelerini yanlarina çagirmiş ve hilafetin burada kendi himayelerinde devam etmesini saglamişlardir. Böylece bu tarihten sonra bugünkü Suudi Arabistan'in hükmettigi Arap Yarimadasi'nin yönetimi Memlükler'in eline geçti. 1517'de Kanuni'nin Memlük saltanatina son vermesinden sonra hilafetin Osmanlilara geçmesiyle birlikte kutsal beldeleri içinde bulunduran Arap Yarimadasi'nin yönetimi de Osmanlilarin eline geçti.

Arabistan topraklarinin Osmanli yönetiminde oldugu dönemde 1740'larda bu bölgede Vehhabilik hareketi olarak bilinen itikadi hareket ortaya çikti.

Hareketin öncüsü Muhammedu'bnu Abdilvehhab 1744'te Riyad yakinlarindaki Der'iyye kasabasina yerleşerek orada bir kabilenin başkani olan Muhammedu'bnu Suud ile işbirligi yapti. Bu işbirliginden Vehhabi isyanlari dogdu. Isyancilar Osmanlilardan bagimsiz olarak kendi inançlarina ve düşüncelerine göre şekillenen bir devlet kurmak istiyorlardi. Muhammedu'bnu Suud'un 1765'te ölümü üzerine Vehhabi isyanlarinin askeri ve siyasi liderligini oglu Abdülaziz üstlendi. Isyan çok sürmeden Arabistan'a yayildi ve isyancilar 1803'te Mekke'yi ele geçirdiler.

Osmanli Devleti bu isyanlari bastirmak için Misir valisi Mehmed Ali Paşa'yi görevlendirdi. Mehmed Ali Paşa'nin oglu Tosun'un komutasindaki bir ordu 1812-13'te Medine, Mekke ve Taif'i vehhabilerden geri aldi. Daha sonra Mehmed Ali Paşa bizzat kendisi Abdülaziz'in üzerine yürüdü. Başlangiçta direnen Abdülaziz 1814'te ani bir şekilde öldü ve kuvvetleri dagildi. Mehmed Ali Paşa'nin gönderdigi Kavalali Ibrahim Paşa 1818'de Der'iyye'ye girerek isyancilari yenilgiye ugratti. Muhammedu'bnu Abdülvehhab'in oglu Der'iyye kadisi Süleyman'i da öldürdü. Ibnu Abdilvehhab'in diger oglu Ali de haccda yakalanarak öldürüldü.

Ibrahim Paşa Abdülaziz ibnu Suud'un oglu Abdullah'i ve çocuklarini yakalayarak Istanbul'a gönderdi ve bunlar 17 Aralik 1819'da burada idam edildiler. Ancak Vehhabi hareketi durmadi. Osmanli ordularinin önünden kaçan Türki ibnu Abdillah, Vehhabi kuvvetleri yeniden toparlayarak 1821'de Riyad'i başkent yapan bir Vehhabi devleti ilan etti. Bu yönetim başlangiçta askeri hareketlerle, 1843'ten sonra da Osmanli Devleti'ne tabi olmayi kabul ederek 1891'e kadar ayakta kalmayi başardi. 1891'de dagilan bu yönetimi II.


Abdülaziz ibnu Suud 1902'de yeniden toparlayarak Riyad merkezli Vehhabi yönetimin kuruluşunu ilan etti. II. Abdülaziz, Arabistan yarimadasinda gücünü artirmak için Ingilizlerle işbirligi yapti. Sonraki yillarda Arabistan'in diger bölgelerini de ele geçirerek topraklarini genişletti. Abdülaziz 26 Aralik 1915'te Ingiltere'yle özel bir anlaşma imzaladi. Anlaşmaya göre Abdülaziz'in ele geçirdigi topraklarin kesin yönetimi ona ait olacak, ondan sonra da yönetim çocuklarina geçecekti. Ancak bu topraklarin yöneticileri hiçbir şekilde Ingiltere'nin aleyhinde olmayacaklardi.

I. Dünya Savaşi'nin Osmanli Devleti'nin aleyhine sonuçlanmasi üzerine Ibnu Suud yönetimi 1921'den sonra Hâil, Tâif, Mekke, Medine ve Cidde'yi de ele geçirdi. Abdülaziz ibnu Suud 5 Aralik 1924'te Necd ve Hicaz krali olarak ilan edildi. 27 Mayis 1927'de Ingilizlerle yapilan anlaşmayla "Necd ve Hicaz Kralligi" bagimsiz bir devlet statüsü kazandi. 1932'de devletin adi "Suudi Arabistan Kralligi" olarak degiştirildi. Abdülaziz ibnu Suud'un kralligi 9 Kasim 1953'e kadar sürdü. Onun arkasindan oglu Suud ibnu Abdülaziz kral oldu. Onun 2 Kasim 1964'te ölümünden sonra yerine kardeşi Faysal ibnu Abdülaziz geçti.

Onun 25 Mart 1975'te yegeni tarafindan öldürülmesi üzerine yerine kardeşi Hâlid ibnu Abdilaziz geçti. Onun 13 Haziran 1982'de ölümünden sonra da yerine kardeşi Fehd ibnu Abdilaziz geçti. Fehd ibnu Abdülaziz kardeşleriyle arasindaki saltanat rekabetinde ABD'den destek gördü ve kralliga geçmesinden sonra da ülkeyi tamamen ABD güdümüne soktu. 17 Ocak 1991'de başlayan Körfez Savaşi'nda da ABD'nin öncülügündeki müttefik kuvvetlere en büyük lojistik destegi Suudi Arabistan verdi.

Diş problemleri: Suudi Arabistan'in Körfez krizinde takinmiş oldugu tavir Irak'in yani sira Yemen ve Sudan'la da arasinin açilmasina yol açti. Suud yönetimi Yemen'in söz konusu krizde Irak'in tarafini tutmasi yüzünden ülkesinde çalişan 1 milyon Yemenliyi sinir dişi etti. Fakat sonraki dönemlerde ilişkilerde bir yumuşama oldu. Benzer problemleri Sudan'la da yaşadi.

Suud yönetimi içerdeki insan haklari ihlalleri ve baskici uygulamalari yüzünden çeşitli uluslararasi insan haklari kuruluşlarinin da hedefi haline geldi. 1993'te sürekli bu tür kuruluşlarla başi dertteydi. Uluslararasi Af Örgütü ve daha başka insan haklari kuruluşlari bu ülkedeki insan haklari ihlalleriyle ilgili oldukça kabarik raporlar yayinladilar.

Iç problemleri: Ülkedeki despotik kraliyet rejimine ve insan haklari ihlallerine karşi tepkiler son yillarda iyice su yüzüne çikmaya başladi. Bu yüzden çeşitli üniversitelerde ve bakanliklarda görevli aydinlar 1993 Mayis'inda bir bildiri yayinlayarak yönetimi şeriat ilkelerine dönmeye ve şeriatin insanlara saglamiş oldugu haklari güvenceye almaya çagirdilar. Ancak çok geçmeden bu bildiriye imza atanlarin hepsi görevlerinden uzaklaştirilarak birçogu tutuklandi. Buna ragmen üniversite çevrelerindeki rahatsizlik devam etti ve ayni yilin Agustos ayinda 60 ögretim görevlisi kraldan, tutuklananlarin serbest birakilmalarini istedi.

Çok geçmeden bazi imamlar ve din alimleri de yönetimin baskici ve Islâm'a aykiri uygulamalarindan duyduklari rahatsizligi dile getirdiler. Bu gelişmeler üzerine de çok sayida imam görevden uzaklaştirildi ve birçogu tutuklandi. Yönetim şimdilik kendisine yönelik tenkitleri ve tepkileri zorla susturmaya çalişiyor. Ancak bu metodun uzun vadeli bir çözüm olmayacagi, gittikçe yayginlaşan rahatsizligin ileride ciddi bir patlamaya yol açmasinin ihtimal dahilinde oldugu görülüyor.

Islami Hareket: Suudi Arabistan yönetiminin uyguladigi siki baski politikasi ve örgütlenmeye karşi getirilen yasaklar bu ülkede örgütlü bir Islâmi faaliyet yürütülmesine imkân vermemektedir. Hâlen faaliyet yürüten kuruluşlarin tamami devlete baglidir ve devletin resmi politikasini savunmak zorundadir.

100 bin kişilik bir orduya sahip olan Suudi Arabistan'in 300 bin kişinin çaliştigi bir istihbarat örgütünün bulunmasi sebebiyle cemaat çalişmalari yürütülmesi de oldukça zor olmaktadir. Başta Müslüman Kardeşler olmak üzere kendi ülkelerinde Islâm'i devlete hâkim kilmayi amaçlayan cemaatlerin Suudi Arabistan'da faaliyette bulunmasi yasaklanmiştir. Ibnu Abdilvehhab'in görüşlerine dayandirilan resmi davet çalişmalarinin amaci ise Suud yönetiminin izledigi politikaya bir meşruiyet zemini oluşturmak ve özellikle gençler arasinda resmi sansürden geçmemiş fikirlerin yayilmasina firsat vermemektir.

Ekonomi: Suudi Arabistan ekonomisi birinci derecede petrole dayanir. OPEC ülkeleri arasinda 1993'te gerçekleştirilen anlaşmadan sonraki günlük petrol üretiminin 8 milyon varil olmasi kararlaştirilmiştir. Bu miktarla OPEC ülkeleri arasinda birinci sirayi almiştir. Bu miktar OPEC ülkelerinin 24 milyon 520 bin varil olan günlük toplam petrol üretiminin üçte birine yakindir.

Yilda ortalama 33 milyar m3 miktarinda da dogal gaz üretmektedir. Petrol ve dogal gazdan elde edilen gelirin gayri safi yurtiçi hasiladaki payi % 35'tir. Suudi Arabistan hacdan da önemli miktarda gelir saglamaktadir. Suud yönetimi hacilardan ayakbasti parasi, özel hizmet parasi gibi çeşitli vergiler almaktadir. Tarim son yillarda petrolden elde edilen gelirlerle nispeten geliştirilmiştir. En çok üretilen tarim ürünlerinin başinda tahil ve çeşitli sebzeler gelir. Son yillarda seraciligin yayginlaştirilmasina çalişilmaktadir. Başta hurma ve üzüm olmak üzere bazi meyveler de yetiştirilmektedir. Tarim ve hayvanciliktan elde edilen gelirin milli gelir içindeki payi % 6'dir.

Para birimi: Suudi Arabistan Riyali

Kişi başina düşen milli gelir: 7070 dolar

Sanayi: Suudi Arabistan'in sanayi kuruluşlarinin başinda petrol aritma ve petrokimya tesisleri gelir. Üretime dayali sanayi pek gelişmemiştir. Ancak son yillarda bazi sanayi kollarinin oluşturulmasi yolunda mesafe katedilmiştir. Şimdiye kadar kurulmuş olan sanayi kuruluşlari genellikle gida, meşrubat, sigara, tekstil, dericilik, konfeksiyon, mobilya, agaç işleri, kâgit ve kirtasiye malzemeleri imalati, plastik, çimento ve diger inşaat malzemeleri üretimi, maden işleri, madeni ve toprak eşya üretimi, büro malzemeleri ve çeşitli mekanik ve elektrikli araçlar üretimi sektörleriyle ilgilidir.

 
Bugün 294 ziyaretçi (362 klik) kişi burdaydı!

Dizin100.com Site Ekle arama motoru - arasana.com - arama motorları mırc
hitalver
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol