Giriş
Sudan, Islami bir çizgiyi benimsemiş olmasindan dolayi son zamanlarda başta ABD olmak üzere çagdaş sömürgeci güçlerin hedefi haline gelmiş durumdadir. Bundan dolayi Amerika, Sudan'daki mevcut yönetimi zayiflatmak amaciyla başta ekonomik ambargo ve Güney'deki ayrilikçi gruplari silah yönünden desteklemek suretiyle Güney Sudan meselesini çikmaza sürüklemek olmak üzere degişik yollara başvurdu. Somali'ye yönelik olarak BM şemsiyesi altinda düzenlenen ve "umut operasyonu" adi verilen askeri operasyonun hedeflerinden biri de Sudan'i güneyden kiskaca almak için şartlari oluşturmakti.
Ancak Amerika bu operasyonunda istedigi sonucu elde edemediginden geri çekilmek zorunda kaldi. Daha sonra Eritre ve Etyopya'yi Sudan'a saldirtti. Ancak bundan da bir sonuç alamadi. Yine zaman zaman Halayib meselesini ve Etyopya'nin başkenti Adis Ababa'da Misir cumhurbaşkani Hüsni Mübarek'e karşi suikast girişiminde bulunulmasi olayini kullanarak Misir'la Sudan'i karşi karşiya getirmek istedi.
Ancak Misir'daki yönetimin Sudan karşisinda halkindan destek alamamasi, Adis Ababa'daki suikast girişiminde de Sudan'in hiçbir fonksiyonunun olmadiginin ispatlanmasi sebebiyle Amerika'nin bu oyunlari da boşa çikti. Ardindan Amerika, Kenya'nin başkenti Nairobi'de büyükelçiliginde meydana gelen patlama olayini bahane ederek Sudan'a havadan bir saldiri düzenledi.
Dergimizin daha önceki sayilarinda gelişmelerle ilgili yazilarimizda da dile getirdigimiz üzere Amerika, Nairobi'deki patlamadan Sudan'i sorumlu tutmak istemiş ve düzenledigi saldirida da kimyasal silahlarin üretildigi bir fabrikayi bombaladigini iddia etmişti. Oysa her iki iddia da tamamen asilsizdi. Nairobi'deki patlamada Sudan'in parmaginin oldugunu belgeleyecek en ufak bir işaret dahi elde edilemedigi halde Amerika, kendini hakli gösterebilmek için daha olayin sicakligi geçmeden saldiriyi düzenlemişti.
Bombalanan fabrika da kimyasal silahlarin üretildigi bir fabrika degil, Sudan'in ilaç ihtiyacinin önemli bir kismini karşiladiktan sonra bazi Afrika ülkelerine de ilaç ihraç eden Şifa ilaç fabrikasiydi. Amerika, Sudan'in Afrika ilaç piyasasinda rekabet edebileceginden korktugu için özellikle bu fabrikayi hedef seçmiş ve binlerce hastanin ihtiyacina cevap veren bu fabrikayi yerle bir etmişti.
Biz de, bu sayimizda "Islam Cografyasi" bölümünde, Islami çizgiyi benimsemiş olmasindan dolayi çagdaş sömürgeci güçlerin sik sik, dolayli ya da dogrudan saldirilarina maruz kalan, bütün okuyucularimizin da yakindan tanimayi arzuladiklarini tahmin ettigimiz Sudan'i tanitmaya çalişacagiz.
Sudan Hakkinda Bazi Genel Bilgiler
Resmi adi: Sudan Cumhuriyeti
Başkenti: Hartum
Diger önemli şehirleri: Umdurman, Port Sudan, Wadi Menadi, el-Ubeyyid, Kadarif, Nyala, Cuba, Atbara, Kassala.
Yüzölçümü: 2.505.813 km2
Nüfusu: 28 milyon (1999 tahmini)
Etnik yapi: Sudan'daki en büyük etnik unsur nüfusun yaklaşik % 50'sini oluşturan Sudan Araplaridir. Sudan Araplari Arapça konuşmaktadirlar ve % 99'u Müslümandir. Ikinci etnik unsur nüfusun % 11.5'ini oluşturan Dinkalardir.
Genellikle güney bölgelerde yaşayan Dinkalarin çogunlugu yerel dinlere mensup veya hiristiyandir. Bunlarin dişinda kalan etnik unsurlarin başta gelenleri ve oranlari da şöyledir: Bejalar (% 6,5), Nubalar (% 6), Nubiyeler (% 5), Hausalar (% 4), Azandeler (% 2.7), Beriler (% 2.5), Furlar (% 2), Fulaniler (% 1.5), Masalitler (% 1.1), Takaliler (% 0.9), Tamalar (% 0.5). Bularin dişinda da oranlari % 0.5'ten daha az olan birçok etnik unsur bulunmaktadir.
Dil: Resmi dil Arapça'dir. Halkin büyük çogunlugu Arapça konuşur. Bunun yani sira bazi yerel diller de konuşulmaktadir.
Din: Resmi din Islam'dir. Halkin % 83'ü Müslüman, % 10'u yerel dinlerin mensubu, % 7'si hiristiyandir. Müslümanlarin tamami sünni ve çogunlugu şafii, bir kismi da malikidir.
Cografi durum: Bir Dogu Afrika ülkesi olan Sudan kuzeyden Misir, kuzeydogudan Kizildeniz, dogudan Etyopya, güneyden Kenya, Uganda ve Zaire, batidan Orta Afrika Cumhuriyeti ve Çad, kuzeybatidan da Libya'yla çevrilidir.
Yönetim: 1989'da gerçekleştirilen askeri darbeden sonra ülke yönetiminde köklü degişiklikler gerçekleştirilmiştir. Şu anda parlamenter ve sivil bir hükümet iş başindadir. 1989 darbesinin lideri Ömer Hasan Ahmed el-Beşir halk oyuyla cumhurbaşkanligina seçilmiştir.
Tarihi: Tarihi kaynaklarda Sudan denirken kastedilen alan bugünkü Sudan'in topraklarindan çok geniş bir alandir. Araplar Afrika'ya girdikten sonra zencilerin yaşadigi ve Kizil Deniz kiyilarindan başlayarak Bati Afrika'ya kadar uzanan geniş bir alana Biladu's-Sudan (Siyahlar Ülkesi) adini vermişlerdi. Daha sonra "Bilad" kelimesi atilarak bu bölgeye sadece Sudan denmiştir. Bugünkü Sudan ise, Dogu Sudan denirken kastedilen bölgedir. Misir'in 639'da Amr ibnu'l-As (r.a.) tarafindan fethedilmesinden sonra bu ülkeye yerleşen Müslümanlar kisa süre sonra ticaret için Sudan pazarlarina gitmeye başladilar.
Sudanlilar da Islam'i ilk olarak bu tüccarlar sayesinde tanidilar. Sudanlilardan bazilari Islam'i tanidiktan sonra kisa süre içinde bu dine isindilar ve daha önce Sudan'a girmiş olan hiristiyanligin onlarin arasindaki etkisi zayiflamaya başladi. Misir'a yerleşen Müslümanlar 7. yüzyilin ortalarindan itibaren Sudan'i ele geçirmek için birtakim askeri hareketler gerçekleştirdiler. Bu fetih hareketleri uzun süre devam etti. 1172'de Salahuddin Eyyubi'nin kardeşi Turan Şah, 1260'ta da Baybars bugünkü Sudan topraklarina birer sefer düzenlediler.
Bu seferlerden sonra buralarda Islam daha da güçlenmeye başladi. 1517'de Osmanli Devleti'nin Misir'i fethetmesi Sudan'da etkisini gösterdi. Ancak ayni dönemde Sudan'da varligini sürdüren Funj Imparatorlugu da güneye dogru kayarak varligini sürdürdü. Misir valisi Kavalali Mehmed Ali Paşa 1821'de Funj Imparatorlugu'nun üzerine ordu göndererek Sudan topraklarini ele geçirdi. Ancak Mehmed Ali Paşa, Sudan'da halki hiç memnun etmeyen bir siyaset güttü. Mehmed Ali Paşa, Sudan'i fetheden Ismail Paşayi görevden alarak yerine kendi oglunu geçirdi.
O da birtakim siyasi hesaplarla Fransiz ve Ingilizlerle işbirligi yapti ve bazi eyaletlerin valiliklerine onlarin adamlarini getirdi. Bu durum Sudan'in Müslüman halkini rahatsiz etti. Muhammed Ahmed el-Mehdi adli bir zat bazi kişileri etrafina toplayarak 1881'de bir hareket başlatti. Muhammed Ahmed el-Mehdi, etrafinda topladigi kuvvete "ensar", hareketine de "ensar hareketi" adini veriyordu. Mehdi'nin hareketi kisa zamanda geniş bir alana yayildi. Onun hareketini bastirmak için gönderilen ordular yenilgiye ugratildilar.
Ensar hareketi gösterdigi başarilarla hakimiyetine aldigi topraklar üzerinde ayri bir yönetim kurdu. Mehdi, 22 Ocak 1885'te öldü ve yerine geçen oglu Abdullah bin Muhammed, Umdurman'da Herbert Kitchner adli Ingiliz generalin komutasindaki Misir kuvvetlerine yenildi. Daha sonra Ingiliz güçler, Misir'daki yönetimin yanliş uygulamalarini düzeltmeyi amaçladiklarini ileri sürerek 1899'da Sudan'a girdiler. Ingilizler ilk iş olarak Muhammed Ahmed Mehdi'nin başlattigi hareketi tümüyle dagittilar. Sudan 1 Ocak 1956'da bagimsizligini elde edinceye kadar Ingiliz işgalinde kalmiştir.
Islami Hareket: Sudan'da en geniş halk tabanina sahip olan Islami grup Hasan Abdullah et-Turabi'nin liderligindeki Islami Milli Cephe'dir. Bu cephe, el-Beşir'in askeri darbesinden önce bir siyasi parti olarak çalişiyordu. Söz konusu askeri darbeden sonra diger siyasi partilerle birlikte Turabi'nin partisi de kapatildi. Fakat aradan çok fazla zaman geçmeden, başta el-Beşir olmak üzere darbeyi gerçekleştiren askerlerin Turabi'nin görüşlerini benimsemiş kişiler oldugu anlaşildi. Bu durum yönetimin izledigi politikada da kendini gösterdi.
Islami Milli Cephe'nin ileri gelenlerinin çogu hükümet kadrolarinda çeşitli görevlere getirildiler. Sudan'la ilgili kaynaklarin hemen hemen tamaminin ortak bir yanlişi Hasan Turabi'nin hareketini Sudan Müslüman Kardeşler hareketi olarak göstermeleridir. Oysa Turabi bir ara Sudan Müslüman Kardeşler cemaatinin içinde bulunmuş ve bu cemaatte ön kademelere kadar yükselmiş biri olsa da birtakim farkli düşüncelerinden ve tutumlarindan dolayi 1979'da bu cemaatten ayrilmiştir.
Ilk çekirdegi daha Sudan'in Ingiliz işgali altinda oldugu 1940'li yillarda oluşturulmuş olan Müslüman Kardeşler, ayri bir cemaat olarak varligini sürdürmektedir. Bu cemaat, Turabi'nin grubu kadar geniş bir kitle tabanina sahip olmamakla birlikte daha disiplinli ve daha oturakli bir teşkilat yapisina sahiptir. Cemaatin mensuplari genellikle yetişmiş, kültürlü kesimdendir.
Sudan'daki teşkilatli Islami örgütler arasinda üçüncü sirayi selefi anlayişi benimsemiş olan Cemaatu Ensari's-Sunneti'l-Muhammediye alir. Bu grup Misir'daki ayni adli cemaatin uzantisidir ve diger selefi akimlarin çizgisini takip etmektedir. Sudan'da bunlarin yani sira çeşitli tasavvufi akimlar da bulunmaktadir
|