//-->

[islami bilgiler] [islam tarihi ] [islam devletleri] [islam ve ahlak] [kuran'da cennet] [kuran'da cehennem]

Reenkarnasyonla İlgisi Olmayan İki Ayet

Reenkarnasyonla İlgisi Olmayan İki Ayet

Hayat, ölüm, ruh, berzah, ahiret hayatı, cin ve şeytan gerçeklerini dikkate aldıktan sonra reenkarnasyonu çağrıştıran Kur'an'daki iki ayeti söz konusu etmek uygun olur. Bu iki ayetten birisi Bakara suresinin 2/28. ayeti, diğeri ise Mümin suresinin 40/11. ayetidir.

Bakara suresinin 2/28. ayetinde şöyle buyurulur:

"Allah'ı nasıl inkar edersiniz? Siz ölüler idiniz, O sizi diriltti; sonra öldürecek ve yine diriltecektir, sonra da O'na döndürüleceksiniz."

Ayette iki ölüm ve iki dirilmeden söz edilmektedir. Daha aşağıda söz konusu edeceğimiz gibi Mümin suresinin 40/11. ayetinde sözü edilen "Bizi iki kez öldürdün ve iki kez dirilttin" mealindeki ayetle bu ayet irtibatlandırılmış ve bu iki ayette Allah Teala'nın aynı hususu anlattığı ifade edilmiştir. Bu ayette sözü edilen ilk dirilme şu dünya hayatıdır. Bundan sonraki dirilme ahiretteki dirilmedir, çünkü bu dirilmeden sonra Allah'a döndürülme söz konusu edilmektedir.

Burada dikkati çeken ve açıklanması gereken husus; "Siz ölüler idiniz" ibaresidir. Mevt, ölüm kelimesi Arapçada hayatın karşıtı anlamında kullanılır, nitekim Kur'an'da da böyle yer alır. Hayatta olmama ölüm ile ifade edilir. Ölümün olduğu yerde hayat, hayatın olduğu yerde ölüm yoktur. Ayetteki "siz ölüler idiniz" ifadesini, "henüz dünya hayatına gelmemiştiniz, hayat sahibi değildiniz veya toprak, nutfe vb. maddeler halindeydiniz, veyahut hiç yok idiniz" şeklinde anlamak yerinde olur. Bu ifadenin "hayatta olmayanlar" anlamına kullanıldığı açıktır. Ayetin "Nasıl Allah'ı inkar edersiniz?" sorusuyla başlaması bu gerçeği pekiştiriyor. Zira herkesin kabul ettiği gerçek, "yok idik, var olup hayat sahibi olduk ve nihayet öleceğiz" gerçeğidir. Bu gerçekten hareketle "sizi dirilten, dirilttikten sonra öldüren, sizi tekrar diriltmeye kadirdir" mesajı veriliyor, bu hakikatin kabulü isteniyor.

Dünya hayatından önceki durum "ölüm" ile ifade edilip, dünya hayatından sonraki durum da "ölüm" ifade edilerek insanın kolay ve basit bir mukayese yapıp, ilahi gerçekleri kabul etmesi için zemin hazırlanıyor. Ölüler idiniz, hayat sahibi oldunuz, bunu yapan Allah bu dünya hayatından ayrıldıktan sonra sizi tekrar diriltmeye, hayat sahibi yapmaya güç ve kudret sahibidir. insandan istenen bu gerçeği kabul etmesidir.

Allah Teala, Kitabı Kur'an-ı Kerim'de sık sık ahiret inancını insanın kabul etmesi için değişik deliller sunar ve buna gücünün yettiğini açık ifadelerle dile getirir. İnsanı yok iken var eden, yaratan Allah, ahirette onu yaratmaya hiç şüphesiz güç sahibidir. Yeryüzünde bitkilerin kuruyup öldükten sonra tekrar yeşerip dirilmesi bunun açık örnek ve delilidir. Daha yukarıda zikrettiğimiz ayetlerde söz konusu edilen ölen veya öldürülen kimselerin mucizevi bir şekilde dünyada diriltilmeleri ahiretteki dirilmeye aşikar belge, bilgi ve delillerdir. Ancak bu dirilenler başkalarının bedenleriyle değil, kendi öz bedenleriyle diriltilmişlerdir. Mekke'li müşriklerin ve tarih boyunca bütün inançsızların kabul etmedikleri veya inanmada zorlandıkları hususların başında kıyamet ve ahiret gerçeği gelir. Bundan dolayı Allah Teala Kur'an'da çeşitli vesilelerle insan idrakine ölümden sonra dirilişi takdim etmiştir.

"Sizler ölüler idiniz" ifadesini insanlığın ilk misakından dünyaya geliş anma kadar geçen süreyi kapsadığını anlamak da mümkündür. Araf suresinin 7/172. ve 173. ayetlerinde sözü edilen misak, söz alma keyfiyeti Allah Teala tarafından bilinen bir tarzda bütün insanlardan alınmıştır. O halde misaktan yeryüzüne ayak basışına kadar geçen sürede insanlar "ölüler" idi, Allah daha sonra insanlara hayat verip diriltmiş, bu dünyaya, bilinen şekillerde göndererek bir ömür yaşamasını sağlamıştır. Ölme ve dirilme; Kur'an'ın bütünü içinde ele alındığı zaman hiçbir problem çıkmamaktadır.

Mümin suresinin 40/11. ayetinin meali ise şöyledir:

"Dediler ki: Rabbimiz bizi iki kez öldürdün ve iki kez dirilttin. Günahlarımızı itiraf ettik. Şimdi (şu ateşten) çıkmak için bir yol var mıdır?"

Bu ayette de iki ölüm ve iki hayattan bahsedilmektedir, iki ölümden birincisi kişinin ana rahmi kanalıyla dünyaya gelmeden önceki durumudur. Bu sperm hali veya az önce sözünü ettiğimiz ilk misaktır, halk arasında "Kalü Bela" olarak bilinen söz verme olayından sonraki süredeki insanın yokluk halidir. Doğumla birinci hayat başlar, dünyaya geldikten sonra ölmek ikinci ölümdür. Kişinin anasından doğarak başladığı hayat, yani dünya hayatı birinci hayat olurken, ebedi ahiret hayatı da ikinci hayattır. Ahiret hayatı ikinci dirilmeyle başlayıp ölümsüz olarak ebediyyen devam edip gidecektir.

Mümin suresinin 40/11. ayetiyle Bakara suresinin 2/28. ayeti arasındaki tek fark. Bakara suresinde birinci ölümün "ölüler idiniz" ifadesiyle, burada ise "öldürme" kelimesiyle açıklanmış olmasıdır.

Kur'an'da reenkarnasyonu çağrıştıracak bu iki ayette açıkça reenkarnasyon reddedilmektedir. İki ölüm ve iki hayattan neyin kastedildiği ortadadır, ayrıca Kur'an'ın bütünlüğü içinde mesele ele alındığında konu tamamıyla vuzuha kavuşmaktadır.

Yukarıda zikrettiğimiz Bakara, Al-i İmran ve Maide surelerinde geçen olaylardan başka, Kur'an-ı Kerim'de başka olaylar da zikredilir. Bunların hepsinde ortak nokta insanın ölüm ve hayatının Allah tarafından yaratıldığı, dünya hayatının bir defa yaşanacağı, bu hayattan sonraki hayatın ebedi ahiret hayatı olduğu, insanı dünyada hayat sahibi kılan Allah'ın, ahirette de ona hayat vereceğidir. Israrla belirtilen husus budur.

 
Bugün 389 ziyaretçi (480 klik) kişi burdaydı!

Dizin100.com Site Ekle arama motoru - arasana.com - arama motorları mırc
hitalver
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol